Turk firmalarında dikkat çeken en onemlı nokta patron kelimesidir, patron korkusudur, patron mutluluğu her şeydır, patron yururken firmada herkes hazırol' a geçeri nefesleri tutar....
ama patron enınde sonunda bir insan ve o da hata yapıyor ve onun yaptığı ufak hatalar bile buyuk etkılere yol açıyor,
ornek alacağınız en usttekı ınsan ise yaptığı her bir yanlış hareket sizin de ona karşı saygınızı kaybetmenızıe yol açar, aynı şey ust yonetımdekı herkes için geçerli artık ....
ama yıne de kurumsallaşıyoruz değil mi? :): oyle diyelım de kendımızı avutalım,
hala insanlar alt kadrolarına bağırarak, hakaret ederek, telefonları selam vermeden açan, kapatan, hatta telefonu hiddetle kapatarak!.... gunlerını dolduruyor ve bu şekilde yonetımsel egolarını tatmın edıyorsa, o fırma ne kadar kurumsal olabılır bilemıyorum.. .
Dınlemeyi reddeden, empathy kurmayan- alt- ust ilişikilerde asla gerçekleşmeyen bir şey ---ama empathy hep de üst yonetım tarafından alt kadrolara oğutlenen bir şey...
Benım şahsi fıkrım turk fırmaları yonetımsel özellikleri geliştirmek için,
kadrolarına lıderlık vasıflarını geliştirecek yonde eğitimler vermelerı gerekıyor, bunu yaparken de en ust kademeden başlamalılar- çunku ne kadar alt kadroları eğitirsenız eğitin, ust yonetım mentalitesi değişmiyorsa sonuç değişmez, en kotu ne olur, eğitilen alt kadrolar başka firmalara kayar - kendileri için uygun firmaları bulma noktasına kitlenırler.....
niye hep Turk firmaları dedim durdum bu yazıda ?
çunku bu tarz dengesiz yaklaşımları hiç bir yabancı ortaklı firma çalışanından duymadım , gormedım, Turklere ozel bir şey olsa gerek.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder