Global warming hakkında sayısız kitap var etrafta, hangısını okuyalım diye düşünüyorsanız sıze iyi bir tavsiyede bulunabılırız,
Arkadaşım Rafik'in buyuk etkısınde kaldığı bir kitap HOT, FLAT& CROWDED ....
ebay.den ya da amazondan satın alabılırsınız...
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
23 Mayıs 2010 Pazar
DANIMARKA DA VAHŞET!


ve medeni olduğu iddia edilen insanoğlunun vahşeti yüzündendir!!

gençlerdir..bu sozde kutlama gençlerın yetişkin olma ve olgunlaşma göstergesidir.



Calderon yunusları diğer tüm yunuslar gibi insanlarla etkileşim içinde olan ve
oyun oynayabılen en yakın nesıldır, sadece saf bir arkadaşlık olarak!
bu saf yunuslar malasef tek seferde birdenbire ölmezler, kancalarla 1,2 veya 3 kez kesilirler :-(
bu surada yunuslar tıpkı yenı doğmuş çocuk gibi korkuyla karışık bir ağlama sesi çıkartırlar!!!
bu muhteşem varlıkların kendı kanlarında yavaşca ve acı çekerek ölmesi esnasında hiç bir acıma / merhamet yoktur.!!
YETER!! bu durum artık durdurulmalıdır!
tepkimizi gosterelım! bu görüntüleri hangi modern dunyaya sığdırabılırız ki?!?!??!
tepkimizi gosterelım! bu görüntüleri hangi modern dunyaya sığdırabılırız ki?!?!??!
dunyaya sahıp çıkalım, çunku o bizim evimiz!!
Marcus Samuelsson- başarı öyküsü
arkadaşlar bu isme dikkat! Etyopya dan çıkan , çok zor donemlerden geçerek şu an NY de unlu bir aşçı olan bu genç adam geçmişine sahip çıkışı, kayıp aıle bireylerını bır araya getirmek için harcadığı enerji, etyopyalı çocuklar için çalışma azmi ile takdire değer bir kişilik...
geçmişi ile barışık ve gelecekte de ozune yatyırım yapan değerli bir şahsiyet...
takdir ediyorum, ve sizlerle de paylaşıyorum, facebooktan sitesini de ziyaret edebılırsınız...
geçmişi ile barışık ve gelecekte de ozune yatyırım yapan değerli bir şahsiyet...
takdir ediyorum, ve sizlerle de paylaşıyorum, facebooktan sitesini de ziyaret edebılırsınız...
kurumsal firma olunur TR de ama o formata uygun olur muyuz bireyler??
Turk firmalarında dikkat çeken en onemlı nokta patron kelimesidir, patron korkusudur, patron mutluluğu her şeydır, patron yururken firmada herkes hazırol' a geçeri nefesleri tutar....
ama patron enınde sonunda bir insan ve o da hata yapıyor ve onun yaptığı ufak hatalar bile buyuk etkılere yol açıyor,
ornek alacağınız en usttekı ınsan ise yaptığı her bir yanlış hareket sizin de ona karşı saygınızı kaybetmenızıe yol açar, aynı şey ust yonetımdekı herkes için geçerli artık ....
ama yıne de kurumsallaşıyoruz değil mi? :): oyle diyelım de kendımızı avutalım,
hala insanlar alt kadrolarına bağırarak, hakaret ederek, telefonları selam vermeden açan, kapatan, hatta telefonu hiddetle kapatarak!.... gunlerını dolduruyor ve bu şekilde yonetımsel egolarını tatmın edıyorsa, o fırma ne kadar kurumsal olabılır bilemıyorum.. .
Dınlemeyi reddeden, empathy kurmayan- alt- ust ilişikilerde asla gerçekleşmeyen bir şey ---ama empathy hep de üst yonetım tarafından alt kadrolara oğutlenen bir şey...
Benım şahsi fıkrım turk fırmaları yonetımsel özellikleri geliştirmek için,
kadrolarına lıderlık vasıflarını geliştirecek yonde eğitimler vermelerı gerekıyor, bunu yaparken de en ust kademeden başlamalılar- çunku ne kadar alt kadroları eğitirsenız eğitin, ust yonetım mentalitesi değişmiyorsa sonuç değişmez, en kotu ne olur, eğitilen alt kadrolar başka firmalara kayar - kendileri için uygun firmaları bulma noktasına kitlenırler.....
niye hep Turk firmaları dedim durdum bu yazıda ?
çunku bu tarz dengesiz yaklaşımları hiç bir yabancı ortaklı firma çalışanından duymadım , gormedım, Turklere ozel bir şey olsa gerek.....
ama patron enınde sonunda bir insan ve o da hata yapıyor ve onun yaptığı ufak hatalar bile buyuk etkılere yol açıyor,
ornek alacağınız en usttekı ınsan ise yaptığı her bir yanlış hareket sizin de ona karşı saygınızı kaybetmenızıe yol açar, aynı şey ust yonetımdekı herkes için geçerli artık ....
ama yıne de kurumsallaşıyoruz değil mi? :): oyle diyelım de kendımızı avutalım,
hala insanlar alt kadrolarına bağırarak, hakaret ederek, telefonları selam vermeden açan, kapatan, hatta telefonu hiddetle kapatarak!.... gunlerını dolduruyor ve bu şekilde yonetımsel egolarını tatmın edıyorsa, o fırma ne kadar kurumsal olabılır bilemıyorum.. .
Dınlemeyi reddeden, empathy kurmayan- alt- ust ilişikilerde asla gerçekleşmeyen bir şey ---ama empathy hep de üst yonetım tarafından alt kadrolara oğutlenen bir şey...
Benım şahsi fıkrım turk fırmaları yonetımsel özellikleri geliştirmek için,
kadrolarına lıderlık vasıflarını geliştirecek yonde eğitimler vermelerı gerekıyor, bunu yaparken de en ust kademeden başlamalılar- çunku ne kadar alt kadroları eğitirsenız eğitin, ust yonetım mentalitesi değişmiyorsa sonuç değişmez, en kotu ne olur, eğitilen alt kadrolar başka firmalara kayar - kendileri için uygun firmaları bulma noktasına kitlenırler.....
niye hep Turk firmaları dedim durdum bu yazıda ?
çunku bu tarz dengesiz yaklaşımları hiç bir yabancı ortaklı firma çalışanından duymadım , gormedım, Turklere ozel bir şey olsa gerek.....
5 Mayıs 2010 Çarşamba
bizim devrımız de geçiyor galiba:(



Şimdi anlıyorum kı bunların hepsinden uzak bir nesıl gelıyor, bizden gelen bir Madonna kalacak gelecek nesıllere de :):)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)